Blog

most-bet-giris.xyzsitesi mar

6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Konsolide metin

6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Konsolide metin

Maddesine göre ise, “Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin askeri hakim sınıfından olan üyeleri, bu sınıftan olan başkan ve üyeler tam sayısının salt çoğunluğu ile her boş yer için gösterilecek üç aday arasından, Hakim sınıfından olmayan üyeleri, Genelkurmay Başkanlığınca her boş yer için gösterilecek üç aday arasından, Devlet Başkanınca seçilir”. AYİM  Genel  Kurulu,  başkan,  başsavcı,  daire  başkanları  ve  üyelerin  tamamından  oluşur(m.19/1). Genel  Kurul  üye  tamsayısının  beşte  dördü  ile  toplanır ve kararlarını oyçokluğuyla  verir(m.19/3-4). Genel Kurulun görevleri gerektiğinde Uyuşmazlık  Mahkemesi’ne  üye  seçmek,  Yüksek Disiplin Kurulu kararlarına karşı yapılan itirazları  incelemek ve karara bağlamak, içtihadın birleştirilmesine veya  değiştirilmesine  karar  vermek,  AYİM  İçtüzüğünü  yapmak  ve  kanunlarda  gösterilen  diğer  görevleri  yapmaktır(m.29). Temel hâk ve hürriyetler kullanılırken, kamusal, iktisâdi, teknolojik şartlar gibi unsurlar hakkın kullanım şeklinde doğal olarak belirleyici rol oynar. Bu şartların varlığı ve hakkın kullanımına yön vermesi, hakkın kısıtlandığı anlamına gelmez. Fıkrası bu düşünce doğrultusunda kaleme alınmış bir uyarma ve tespit hükmü içermektedir. Anayasanın 26.maddesine göre, düşünce ve kanaatler söz, yazı, resim ve başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklanabilir ve yayılabilir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini, muhataba ulaşmasını ve dinlenilme hakkını da kapsar. Ancak, bu hak ve hürriyet, radyo, televizyon, sinema ve benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir. Kezâ, haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici işlemler, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz (m.26/III).

Yerel yasalar uyarınca Alıcı tarafından doğru bilgilerin veya dokümantasyonun sunulmasının zorunluğu olduğu ve Alıcının bu zorunluluğu TNT’nin belirleyebileceği makul bir süre içinde yerine getirememesi halinde, Gönderi yürürlükteki yasalar kapsamında teslim edilemeyen gönderi olarak değerlendirilebilecektir (bkz. 18. Bölüm (Teslim Edilemeyen Gönderiler)). Alıcının gerekli bilgi veya belgeleri temin edememesi ve yerel yasaların bu bilgi ve belgeleri gönderenden talep etmesi durumunda, TNT göndereni bilgilendirmeyi deneyebilir. Gönderenin de TNT’nin belirleyebileceği makul bir süre içinde bilgi veya dokümantasyonu sunamaması halinde, Gönderi yürürlükteki yasalar kapsamında teslim edilemeyen gönderi olarak değerlendirilecektir. TNT’nin Alıcı veya Gönderene bildirimde bulunmayı deneyip denemediğine bakmaksızın, TNT, yanlış ya da eksik belgeler nedeniyle teslim işlemini tamamlayamaması nedeniyle hiçbir sorumluluk kabul etmez. Onaylanmış müşteri statüsüne sahip gönderenler, yürürlükteki tüm uluslararası anlaşmalar, yasalar ve düzenlemeler uyarınca, tehlikeli madde Gönderilerini tespit etmekten, sınıflandırmaktan, işaretlemekten, etiketlemekten ve bu Gönderilere ilişkin dokümantasyonu tamamlamaktan sorumludur. Gönderen ayrıca, Alıcının yürürlükteki tüm anlaşmalara, yasalara ve düzenlemelere uyduğunu sağlamaktan sorumludur. Gerektiğinde her Gönderiye uygun tehlikeli madde dokümantasyonu (örn. IATA’nın Tehlikeli Maddelere İlişkin Taşıyıcı Beyanı formu) eklenmelidir. TNT, teslim edilemeyen bir tehlikeli madde Gönderisiyle ilgili bir sorunun çözülmesi için Gönderenden eğitimli bir paket ve gönderi firmasıyla çalışmasını isteyebilir. Gönderen Konşimento üzerinde tehlikeli maddelere ilişkin gerekli tüm bilgileri sağlamalı ve ilgili tüm kutuları doldurmalıdır. Tehlikeli madde göndermek için elektronik sistemlerden faydalanan gönderenler, Gönderilerinin tehlikeli madde içerdiğini belirtmek için elektronik sisteme göre uygun özel hizmetler, taşıma veya bayrak bilgisini seçmelidir. TNT’nin Gönderiyi kabul etmesi, içerikleri ve nitelikleri de dahil olmak üzere ilgili Gönderinin yürürlükteki yasalara ve yönetmeliklere veya bu Koşullara uygun olduğu anlamına gelmez.

Adresi eksik veya yanlış olan herhangi bir Gönderi için Teslimat Taahhüdü Süresinin karşılanamaması (bkz. 18. Bölüm (Teslim Edilemeyen Gönderiler)). TNT’nin kısmen veya tamamen Benzersiz Ürünler içeren Gönderilere ilişkin sorumluluğu, ilgili Konvansiyonda veya uygulanması zorunlu yerel yasalarla öngörülenle sınırlıdır. Benzersiz Ürünler içeren Gönderiler için Gelişmiş Sorumluluk Sigortası veya Sigorta geçerli değildir. (i) Dolaylı nitelikteki zararlar, veya (ii) Gönderenin bu Koşullar kapsamındaki yükümlülüklerinin ihlali sonucu meydana gelen gecikmeler veya zararlar için tazminat ödenmeyecektir. Belirtilen Gelişmiş Sorumluluk Sigortası , TNT’nin Gönderiyle bağlantılı olarak azami sorumluluğunu temsil eder. Gelişmiş Sorumluluk Sigortası yalnızca, TNT’nin bir Gönderinin zorunlu olarak tabi olduğu ulusal taşımacılık yasaları veya Konvansiyonlar uyarınca sorumlu olması halinde geçerlidir. TNT’nin Gelişmiş Sorumluluk Sigortası sunduğu konumlarda, Gönderen, önceki 19.1 ve 19.2. Bölümlerde belirtilen sınırların üzerinde olmak üzere, bir Gelişmiş Sorumluluk Sigortası belirtmek için ek bir ücret ödemeyi seçebilir. 16.5 TNT yeniden yönlendirme veya adres düzeltmesi niteliğinde olmayan adres değişiklik taleplerini yeni bir Gönderi olarak değerlendirecektir ve bunlar için yeni Taşıma Ücretleri geçerli olabilir. TNT paketleri, TNT Medpak paketinde gönderilebilecek Kategori B (UN 3373) biyolojik maddeler hariç olmak üzere, tehlikeli maddelerin (kuru buz dahil) gönderiminde kullanılamaz. Elektronik sigaralar ve bileşen parçaları, buharlaşmaya veya aerosol haline getirmeye dayalı diğer benzer cihazlar ve nikotin olup olmadığına bakılmaksızın, bu tür herhangi bir cihazla kullanılabilen herhangi bir yanıcı olmayan sıvı veya jel.

  • Dernek tüzüklerinde yapılan değişiklikler de tüzük değişikliğinin yapıldığı genel kurul toplantısını izleyen kırk beş gün içinde, genel kurul sonuç bildirimi ekinde mülki idare amirliğine bildirilir.
  • Askeri  hakim  sınıfından  olmayan  üyelerin  görev  süresi  en  fazla  dört  yıldır.
  • Bölümlerde belirtilen sınırların üzerinde olmak üzere, bir Gelişmiş Sorumluluk Sigortası belirtmek için ek bir ücret ödemeyi seçebilir.

Memurun belirtilen süre içindeki davranışları bu isteğini haklı kılacak nitelikte görülürse (kademe ilerlemesinin durdurulması cezasında yetkili disiplin kurulunun da görüşü alınarak), isteğinin yerine getirilmesine karar verilecek ve bu karar memurun sicil dosyasına konulacaktır. Devlet memurluğundan çıkarma cezasında ise cezanın sicilden silinmesi kabul edilmemiştir. Tekerrürün uygulanabilmesi için, işlenen yeni fiilin anılan süreler içinde olup olmamasına bakılacaktır. Söz konusu sürelerin geçmesine rağmen yetkili amirin disiplin cezasının silinmesi isteğini kabul etmemesi tekerrür bakımından önem taşımayacaktır. Yani sürelerin salt geçmiş olması tekerrür uygulamasını engellemek bakımından yeterli olacaktır[402]. Disiplin amirlerinin kendilerine tanınan yetkileri kullanırken uymaları gereken esas ve usuller ile sorumlulukları ise TSKDY’nin 11 ve JDY’nin 8. Üyelerinin ve meslek mensuplarının geleceklerini güven altına almak, kısa vadeli kredi ve benzeri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla vakıf, sandık, kooperatif kurmak veya mevcutlarına katılmak. İdari para cezaları, idari düzene aykırılık nedeniyle, doğrudan doğruya idari mercilerce verilen yaptırım kararlarıdır.

AYİM bir kararında; uyarı yazının disiplin cezası olarak kabul edilebilmesi için içeriğinde, öncelikle amir tarafından disiplin tecavüzü oluşturduğu değerlendirilen eylemin işlendiği yer ve zamanın maddi olarak belirtilmiş olmasını, bunun yanı sıra cezalandırma iradesinin açıkça ifade edilmiş olmasını aramıştır[777]. Bundan başka, Askeri Ceza Kanunun “Disiplin cezalarının nasıl verileceği” başlıklı 166. Maddesinin A bendinde, “madununa (astına) hatalarını göstermek ve bunları tenkit ve muaheze etmek (azarlamak) cezadan sayılmaz” hükmü yer almaktadır. Buna göre, Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalışan sivil memurlar, ister ceza hukukuna, ister disiplin hukukuna ilişkin bir yaptırımı gerektirsin, amirlerine karşı her türlü itaatsizlikleri ve saygısızlıkları yönünden özel kanun teşkil eden 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu ile 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kanununa tâbidirler. Konumuz açısından ise bu sınırlamalardan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde asker kişiler tarafından dava konusu yapılan YAŞ kararları ve disiplin cezaları inceleme konusu yapılacaktır. Bu düzenlemeden görüleceği üzere Danıştay’da olduğu gibi AYİM’de de Başsavcılık düşünceleri taraflara tebliğ edilmemekte, tarafların düşünceye karşı diyecekleri sorulmamaktadır. Yargılama usulündeki bu durumun adil yargılama ilkesini ihlal edip etmediği konusu AİHM tarafından tartışılmış Danıştay uygulaması hakkında Meral/ Türkiye davasında[691] AYİM uygulaması hakkında ise Dikel/Türkiye davasında[692] karara bağlanmıştır. Maddesinde; “Dilekçeler ve savunmalar alındıktan veya cevap süreleri geçtikten sonra, dava dosyaları Genel Sekreterlikçe Başsavcılığa verilir. Başsavcılığın düşüncesi alındıktan sonra dosyalar, görevli Daire veya Daireler Kuruluna Genel Sekreterlik aracılığı ile gönderilir.” hükmü bulunmaktadır.

Mahkemeye göre, bunlar askeri yaşamın hiyerarşik yapısı ve üstlerin emretme yetkisi sebebiyle düzenin korunması ve hizmetin yürütülmesi amacına yöneliktir[624]. Bu gerekçeyle, Yanaşık/Türkiye kararında, köktenci İslami yayınları okuduğu ve ideolojik nitelikli toplantılara katıldığı için üst üste disiplin cezaları verilip nihayetinde okuldan çıkarılan askeri öğrencinin başvurusunda 9. 1982 Anayasasının Üçüncü Kısım Üçüncü Bölümünde Devletin üç fonksiyonundan biri olan  “Yargı”  düzenlenmiştir. Maddesinde; “Askeri yargı, askeri mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Kanun, ayrıca askeri hakimlerin yargı hizmeti dışındaki askeri hizmetler yönünden askeri hizmetlerin gereklerine göre teşkilatında görevli bulundukları komutanlık ile olan ilişkilerini de gösterir.”  hükmü bulunmaktadır. Maddesinde işkencenin tanımı yapılmadığı gibi, diğer Avrupa Sözleşmelerinde de bu tür bir tanım yapılmamıştır. AİHM de doğrudan işkence terimini tanımlamamış, bunun yerine somut olaylardaki fiillerin işkence olup  olmadığı üzerinde durmuştur.[507] Buna karşın Mahkeme bu konudaki uluslar arası sözleşmelere veya metinlere de atıf yapmış ve bu tanımları kabul ettiğini açıklamıştır. Bu yalnızca yasal müeyyidelerin uygulanmasından doğan, tabiatında olan veya arızi olarak husule gelen acı ve ıstırabı içermez”[508]. Disiplin mahkemelerinden verilen hükümlere karşı tefhim veya tebliğinden itibaren üç gün içinde bir üst disiplin mahkemesinde itiraz edilebilir (m.31). Teşkilatında disiplin mahkemesi kurulan komutan veya askeri kurum âmiri veya sanık itiraz hakkına sahiptirler (m.30).

Fıkrasında sınırlanan sadece din ve inancı açıklama özgürlüğüdür. Bu bakımdan Türk hukuk düzeninde uluslararası hukuk kurallarının Anayasa üstü değer taşıdıkları sonucuna varılamayacağı gibi, uluslararası andlaşma ile Anayasanın çatışması durumunda mahkemelerin Anayasa hükmünü ihmal ederek andlaşma hükmünü uygulamalarına da hukuken olanak yoktur. Uluslararası andlaşmaya aykırı olsa bile mahkemeler Anayasa hükmünü uygulamak zorundadırlar; uygulama dışı ve etkisiz bırakamazlar. Maddeye ek cetvelde de, disiplin amirlerinin hangi rütbelerde, hangi personele ne kadar ceza verebilecekleri yer almaktadır. AİHS bakımından insanlık dışı muamele doktrinde, Sözleşmenin amacına göre, “uygulandığı insanın bedensel dokunulmazlığına önemli müdahaleler oluşturan bütün hareketler” olarak değerlendirilmektedir.[520] Mahkeme, insanlık dışı muamele bakımından da asgari ağırlık düzeyine ulaşma ölçütünü kullanmaktadır. Akıllıoğlu da, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “anayasal değer”de, hatta “anayasa üstü” konumda olduğunu düşünmektedir. Yazara göre, Anayasanın eksenini oluşturan “insan haklarına saygı” ilkesi sadece Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin değil, fakat bütün uluslararası insan hakları normlarının anayasal değerde sayılmasını zorunlu kılmaktadır[472]. Komisyon, şikayetleri bir ön incelemeye tabi tutarak, bunların kabuledilebilir olup olmadığını belirlerdi. Bir başvurunun kabuledilebilir bulunması halinde, Komisyon taraflar arasında dostane çözüme varılması için çaba gösterirdi. Bir çözüme ulaşılamayacak olursa, Komisyon maddi olayları ortaya koyan ve davanın esası hakkında görüşünü ifade eden bir rapor hazırlardı. Avrupa Konseyinin kuruluş amacı İnsan Hakları ihlallerini önlemek için ortak ülkü ve ilkeleri korumak ve yaymak, ekonomik ve sosyal gelişmeleri sağlamak olarak belirtilmiştir. Dünya savaşı ve öncesinde yaşanan 1.dünya savaşında Avrupa’nın uğradığı sosyal, ekonomik ve politik çöküntüden kurtulma çabası içersine girdikleri ve diktatör yönetimlerinin insanlığa karşı onur kırıcı davranışlarının artık unutulmak istendiği anlaşılmaktadır.

Mahkeme, bir fiilin “suç isnadı” niteliğinde olup olmadığını belirlerken, suça ilişkin iç hukuktaki niteleme ile suçun kapsam ve ağırlığına bakmaktadır. Buna göre ulusal mevzuatın suç saydığı bir fiil Sözleşme bakımından da suç niteliği taşımaktadır. Buna karşılık iç hukukta suç sayılmayan (örneğin disiplin suçu olarak kabul edilen) bir fiilin 6. Madde kapsamında olup olmadığının belirlenmesinde ise, suçun niteliğine ve ağırlığına bakılmaktadır[594]. Bu kriterlere göre; vergi cezaları, inşaat yapma hakkını sürekli ortadan kaldıran yasaklamalar, içki satma ruhsatına ilişkin kararlar, toplu taşımacılık ruhsatına ilişkin izin işlemleri gibi işlem ve yasaklamaları “suç isnadı” niteliğinde görerek 6. Bu düzenleme yasamaya, Silahlı Kuvvetlerle ilgili düzenleme yaparken kişi hürriyetini sınırlayıcı disiplin cezası verebilme yetkisi tanıyan yasa çıkarabilme konusunda izin veren bir hüküm niteliğindedir. Maddedeki düzenlemede “…kanunla istisnalar getirilebilir” ifadesi emredici değil izin verici mahiyettedir[566],. Yasama gerekli görürse disiplin amirlerinin hürriyeti bağlayıcı nitelikte ceza verebilmelerine imkan tanıyan düzenlemeleri kaldırabilir. Kaldırdığı zaman da anayasaya aykırılık söz konusu olmaz.

Sıhhi müessesler; et ve balık ürünlerinin satıldığı yerler, bakkal, market, şarküteri, kuruyemişçi, büfe, manav, kantin ve ekmek bayileri gibi yerlerdir. Buna karşın, faaliyeti nedeniyle çevreye biyolojik, kimyasal ve fiziksel olarak az ya da çok zarar vermesi muhtemel işletmeler ise, gayrisıhhi müessese sınıfında yer alır. Örneğin; enerji santralleri, fabrikalar, organize sanayi bölgelerinde yer alan işletmeler bu sınıfta değerlendirilir. Fark edileceği üzere, çevre ve insan sağlığı bakımından görece daha yüksek tehlike arz etmeleri nedeniyle bu işletmeler bakımından çok daha sıkı denetimler uygulanır. Umuma açık istirahat ve eğlence yerleri ise, otel pansiyon gibi  konaklama yerleri; gazino, bar, içkili lokanta gibi içkili yerler; lunaparklar ve internet kafelerdir. – Rütbenin geri alınması cezası 30 uncu maddede yazılı hallerde erbaşlar hakkında uygulanır. Kanaatimizce bu olaydaki eylem de disiplin tecavüzü kabul edilemez. Çünkü Bilgi Edinme Kuruluna müracaat edebilmenin ön şartı önce kendi kurumunuzun talebinizi reddetmesidir. Davacı bunu ispat maksadıyla bu belgeyi eklemek zorundadır. Ayrıca kurumun red yazısındaki ifadelerin (sicillerin incelettirilemeyeceği) askeri sırla uzaktan yakından ilgisi olmadığı gibi, kurumla ilgili değil doğrudan davacıyla ilgilidir. Bu cezanın da “sebep unsuru” yönünden ağır ve bariz sakatlık içerdiğinden, yok hükmünde sayılması gerekir.

“5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek” (657 SK m.125/E-k). “Zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas” gibi suçlar “yüz kızartıcı suçlar”dır. Bu bentte belirtilen “yüz kızartıcı hareket” kav­ramı, “yüz kızartıcı suçlar” kavramından daha geniş kapsamlıdır. Ceza hukukunda dahi kapsamı tartışmalı olan yüz kızartıcı suçlardan daha geniş yorumlanabilecek yüz kızartıcı hareketlerin sını­rı, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede olmasıdır[226]. “Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak” (657 SK m.125/E-e). “Diplomatik statüsünden yararlanmak suretiyle yurt dışında, haklı bir sebep göstermeksizin ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmak ve borçlarını ödemedeki tutum ve davranışlarıyla Devlet itibarını zedelemek veya zorunlu bir nedene dayanmaksızın borcunu ödemeden yurda dönmek” (657 SK m.125/D-m). Bildirim yükümlülüğü olan işin süreklilik arz etmesi ve kazanç getirici nitelikte olması şarttır. Dolayısıyla, geçici bir işte ya da hayır veya sosyal amaçlı mostbet giriş getirmeksizin yapılan işlerin bu suçu oluşturması mümkün değildir[184]. Suçun maddi unsuru, memurluk vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmaktır[177]. Hiçbir harekette bulunmamak, pasif kalmak ile de memurluk vakarına yakışmayacak bir “tutum” takınılmış olunabilir.

Blog Advertising
Skip to content